Buna makrome deniyor; tığ işi gibi, ancak minimalist ve rustik dokunuşlara daha fazla vurgu yaparak çok daha zarif bir görsel stil ortaya çıkarıyor. Makrome hem sanatı hem de asırlık zanaatın kendisini ifade eder. Yüzlerce yıldır varlığını sürdürüyor ve rafine güzelliği ve pratikliği nedeniyle yakın zamanda da ortadan kalkacak gibi görünmüyor.
Biraz Tarihçe
Birçok insan için makrome, 60'lı ve 70'li yıllarda bir zamanlar popüler olan bir duvar süslemesiydi. Ancak makromenin tarihi daha eskiye değilse bile 13. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bazı tarihçiler düğümleme tekniklerinin bir Orta Doğu geleneği olarak başladığına ve nihayet 13. yüzyıl Türkiye'sinde çok daha geniş bir beğeni bulduğuna inanıyor. Diğerleri ise eski Babilliler ve Perslerin M.Ö. döneme ait pek çok eserde aynı teknikleri kullandıklarını öne sürmektedir.
Modern tarih makromeyi öncelikle Arap ülkelerinde ortaya çıkan bir sanat formu olarak görmektedir. Dünyanın bu bölgesindeki dokumacılar, alışılagelmiş şalların, kilimlerin ve duvar halılarının görsel açıdan çok daha çekici görünmesini sağlamak için benzersiz düğümleme teknikleri kullanmışlardır. Aynı tekstiller Avrupa'ya da ulaştığından, düğüm teknikleri hayranlık uyandıran nesnelere dönüştü ve birçok Avrupalıyı bu zanaatı denemeye teşvik etti. İngiltere'deki hanımların 17. yüzyılda Kraliçe Mary II'nin rehberliğinde düğümleme yaptıkları söylenir.
Ancak bunu uygulayanlar sadece kadınlar değildi. İngiliz ve Amerikalı denizciler makromeyi kemer ve hamak yapmak için oldukça pratik buldular. Yine de bazıları bu işi uzun yolculuklar sırasında can sıkıntısını gidermek için yapıyordu. Bu denizciler sonunda tüccar oldular ve yelken açtıkları her yerde makromenin güzelliğini paylaştılar. Aslında makrome, Sanayi Devrimi sırasında dikiş makinesi ortaya çıkana kadar 19. yüzyıla kadar popülerliğini korumuştur.
1970'lere geldiğimizde makrome bir kez daha moda oldu. Zanaatkârlar duvar asmaları yaptılar ve hatta teknikleri giysi ve ayakkabı üretebilecekleri noktaya kadar geliştirdiler. Ne yazık ki çoğu insan malzeme olarak sadece pamuk ipi ve jüt kullanıyordu. Makrome ürünleri dokunulduğunda sertti ve 1980'lerde hızla gözden düştü.
Eğer doğru hatırlıyorsanız, 1970'ler özgürlüğün, doğaya dönüş kıyafetlerinin ve muhteşem Bohem görünümün yıllarıydı. Ve şimdi, geçmiş on yılların Boho-şık tarzı doğrudan podyumdan bir geri dönüş yapıyor, makrome geride kalmayacak. Tıpkı modadaki muadili gibi, bu duvar dekorasyonunun da artık yeni kıvılcımlar ve cesaretle sunabileceği çok daha fazla şey var.
En göze çarpan değişiklikler arasında malzeme de yer alıyor. Pamuk sicim ve jütün makrome endüstrisine hakim olduğu günler geride kaldı. Yün ve doğal pamuklu kumaşlar artık yeni yıldızlar. Sonuç olarak, modern makrome renkli olduğu kadar pürüzsüzdür de. Yaratıcılık duvara asmakla da bitmiyor; makromenin daha yeni versiyonları anahtarlık ve masa runnerları gibi diğer eşyalarda da bulunuyor.
Ve 1970'lerin Bohem ev dekorasyonuna yönelik zamansız zevkinizi tamamlamak için Sarmal Design, metal duvar sanatları ve kişiselleştirilmiş duvar plakalarından dokulu kanvas tablolara kadar nötr renk paletlerini ve toprak tonlarını tamamlayacak diğer her şeye sahiptir. Bunlardan birini istediğinizi biliyoruz, müşterileriniz de öyle. Sorgulama ve işbirliği fırsatları için Sarmal Design'a ulaşın. Sizden iyi haberler bekliyoruz.